Her türlü kişisel bilginin gerek sosyal medya mecralarında gerek telefonlara indirilen uygulamalar aracılığıyla kolaylıkla paylaşıldığı günümüzde, veri güvenliği konusu pek çok kişinin aklında soru işaretleri oluşturuyor. Android cihazlarda bulunan her 2 uygulamadan 1’inin kişisel verileri üçüncü taraflarla paylaştığını belirten Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, kişisel verileri korumanın 4 önemli adımına değiniyor.

Günümüzde teknoloji devleri, en fazla veriyi toplayan kuruluşlar arasında yer alıyor. Ancak toplanan verilerin çok azının paylaşıldığını iddia ediyorlar. Böyle bir ortamda veri güvenliği kullanıcıların aklında ciddi soru işaretleri yaratıyor. Son dönemde 1.000’e yakın ücretli ve ücretsiz Android uygulamasına yönelik Incogni’nin yaptığı araştırma da bu konuyu daha da gündem haline getirdi. Araştırmayı değerlendiren ve sosyal medya uygulamalarının yaklaşık ortalama olarak toplanan 20 veri noktasıyla en fazla kişisel bilgiyi topladığını aktaran Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, ‘’Ücretsiz uygulamalar, ücretli uygulamalara oranla 7 kat daha fazla veri toplarken 500.000’den fazla kez indirilen popüler uygulamalar, daha az popüler uygulamalara oranla 6 kattan daha fazla veri depoluyor. Android uygulamaların 13,4’ünün ise kişilerin konum bilgilerini üçüncü taraflarla paylaşıldığı biliniyor. Böyle bir ortamda kişisel veri güvenliği için endişe duyulması çok olası. Veri koruma ve güvenliği için çeşitli önlemlerin alınması ciddi sorunların önüne geçiyor.’’ açıklamalarında bulunuyor.

En Fazla Veriyi Alışveriş Uygulamaları Paylaşıyor!

En çok paylaşılan hassas bilgiler arasında e-posta adresleri, finansal bilgi ve belgeler yer alıyor. En çok veri paylaşımı yapılan farklı uygulama kategorileri mevcut olsa da online alışverişe dayalı uygulamalar ortalama 5,72 veriyle en çok veri paylaşımı yapan kategori olarak yerini alıyor. Alışveriş uygulamalarını finans, harita, navigasyon, yiyecek ve içecek uygulamaları takip ediyor. Bu tür uygulamalar verileri pazarlama ajansları ve diğer işletmeler gibi üçüncü taraflarla paylaşıyor, hatta satıyor. Ayrıca uygulamaların 4,9’u da aktarım sırasında verileri şifrelemediğini kabul ediyor. Öyle ki verilerin şifrelenmemesinin verileri hackerlere karşı oldukça hassas hale getirdiğine ve kişisel verilerin üçüncü şahıslara verilmesinin ciddi riskler oluşturduğuna değinen Serap Günal, veri paylaşımının kullanıcıları veri ihlalleri, kimlik hırsızlığı, takip ve siber tacize açık hale getirdiğinin altını çiziyor.

Verilerin Üçüncü Şahıslarla Paylaşılmaması İçin Alınacak Önlemler

Depolanan verilerin üçüncü şahıslarla paylaşıldığı bariz şekilde bilinen uygulamalardan vazgeçmek her zaman çok kolay olmayabiliyor. Yine de uygulamalar aracılığıyla kişisel verilerin paylaşılmasından doğacak olan riskleri azaltmak mümkün. Siberasist Genel Müdürü Serap Günal’a göre kişisel verilerin transfer akışını durdurmak ve hackerlerin kurbanı olma riskini azaltmak için kişisel bilgileri korumanın 4 önemli adımı bulunuyor.

1. Gereksiz uygulamaları indirmekten kaçının. İhtiyacınız olmayan uygulamaları indirmekten kaçınmak veri koruma konusunda kişisel olarak alınabilecek önlemlerin başında geliyor. Gereksiz çok fazla uygulama indirmek ve uygulamalara veri girişlerinin artması, ciddi bir kişisel veri depolamasına neden oluyor.

2. İndirdiğiniz her uygulamanın veri güvenliği bölümünü kontrol edin. Uygulamayı indirmenin kaçınılmaz olduğu durumlarda indirilen her uygulamanın veri güvenliği bölümünü kontrol etmek kişisel bilgilerin korunması konusunda yardımcı olacaktır.

3. Mümkün olan durumlarda sahte veri girin. İndirdiğiniz uygulamalar aracılığıyla sizden istenen bilgileri bazı durumlarda sahte bilgilerle doldurmak kişisel verilerin korunması hususunda önemli bir diğer noktadır.

4. Hizmeti kullanmayı bitirdikten sonra uygulamalardan verilerinizi silmesini isteyin. Uygulamaların 10’u topladıkları verilerin silinmeyeceğini açıkça beyan etse de 39’luk bir kısım hala veri silinmesine olanak sağlıyor. Bu tür uygulamalardaki hizmetleri kullandıktan sonra verilerinizin silinmesini isteyebilirsiniz.